aikido

Yeni başlayanlar için atemili idman yapılmasından yana bir savunum yada iddam yok.
Temelde aynı şeylerden bahsediyoruz aslında..
Sadece Bu Yol'u izleyenlere başlangıçta aradığı şeyle sonradan bulduğu şeyin aynı olmayacağını söylüyorum.
Eğer aynı diyen varsa o noktada problem vardır..

çok iyi bi spor:) bnde ugraştıgım sporlardan vakit kaılıraa ögrencem

Eski Japonlar Go-Ban'a uzun süre bakıp savaş stratejileri için hayal güçlerini geliştirirlermiş.
Zemin'in boş görünümü aynı zamanda evrenin mikro kozmik bir şablonu'nu temsil edermiş.
Böylece hamlelerin yada haraketlerin sonsuz olasıkları ve varyasyonları üzerinde durabilirlermiş.

Aikido'da en temel duruş ve pozisyon Tai Sabaki, ve en temel dönüş olan Tai No Henka gibi adımlama
ve yön verme biçimleri, Go oyun'unda birebir ve net olarak görülür.


İleri derecedeki dan sınavlarında yapılması gereken, 2 ve 2'den fazla kişiye serbest teknik uygulama aşamasında,veya
kritik bir an'da Etrafımız birden fazla düşman ile sarıldığında, hepsi aynı anda saldırıya geçtiğinde bile, saliselik bir fark
ile mutlaka biri size daha önce dokunacaktır. Saldıran düşman sayısını tek bir nokta hizasına tek bir çizgiye getirmeliyiz.
Önemli olan sadece bunu yakalamaktır. Bunu sadece hızlı ve akıcı bir şekilde hiç durmadan Sabakiler ve TaiNoHenka'lar
ile yapabiliriz. Tabi bu sırada hızlı bir şekilde tekniği uygulamak gerekir. Bu şekilde tüm uke'ler periyodik bir şekilde
nötralize edilebilir.

O'Sensei burada Temel bir tekniğin Jo ile nasıl uygulanabileceğini gösteriyor.

Aikido'nun Jo ve özellikle Bokken derslerinde temel tekniklerin önemini birkez daha özümseriz.
Şaşkınlığımız ve heyecanımız bizi hiç bırakmaz çünkü görünen ile görünmeyen'i gerekliyle
gereksizi ayırt etmeye yani Ueshiba'nın Aikido'sunu anlamaya 1 adım daha yaklaşırız.
O güne kadar 1000'lerce çalıştığımız daha iyi bir hale getirmek için çabalayıp ter döktüğümüz
bir temel tekniğin, aslında bir Iaido yada Ken-Jutsu tekniğine dayandığını anlamaya başlar,
her tekniği daha farklı ve daha iyi özümsemeye başlarız.


O'Sensei burada bir Shomen yada yokomen saldırısına karşı eridori-nikkyo nun bir
varyasyonunu uyguluyor.

ilkan demiş ki:

Kenji Kumagai Sensei ve öğrencileri "Modern Aikido"cular'ın hocasıdır.
Ben 10 yaşımda aikido'ya başladım. Yaklaşık bi 7-8 sene (belirli aralıklarla) modern aikido
yaptım. Daha sonra geleneksel aikido ile tanıştım (Iwama-ryu) ve sanki bildiğim herşeye
ters gitmeye ama evrensel gerçeklerle yüzleşmeye başladım. Modern aikido'daki bildiğim
hemen hemen herşeyin güncel hayatta pekte dojodaki gibi olmadığını, güce güçle karşılık
vermemenin doğruluğunu, hızlı olmanın önemini ama bunun kesinlikle "Aikidoda güç kullanılmaz"
safsatasını doğru kılmadığını anladım. "Modern Aikido"'nun seyir zevki güzeldir, ama kanımca o kadar.
Burda hiçkimseyi yada hiç bir emeği yermiyorum. Fakat gerçek olduğuna inandığım bir şey varsa
o da iwama-ryu'nun daha sancılı (benim için) ve daha aydınlık bir yol olduğuna inandığımdır...

..bence Aikido'nun uyum ve dirençsizlik prensibini tam olarak özümseyememişsiniz.
Sizin söylediğiniz neredeyse şu; ''Bugüne kadar Kata'ları boşluğa yapıyordum ama,
farkettim ki aslında karşımda biri olmalıymış.''

Ayrıca Aikido'da güce güçle karşılık vermemeyi reddetmek olsa olsa sizin öğrendiğiniz
Aikido'nun doğru uygulanamayışından duruşunuzdan kaynaklanıyordur. Çünkü Aikido gerçekten vaad
ettikleriyle işe yarar. Başka do sanatlarıyla uğraşmış olsaydınız, sizi temin ederim güce güçle
karşılık vermenin yeni bir anlamını kavrardınız.
Ancak aradaki ince ayrıntılar çoğu insanı maalesef bu gibi yanılgılara düşürmekte..
Aslında soft görmek gibi bir yanılgıya düştüğünüz Modern Aikido'nun Iwama stılınden farkı yoktur.
Bir fark varsa da bu sadece O'sensei'nin gerekli görmediği şeyleri kaldırmasıdır.
Sol kulağınızı sağ elinizle başınızın tepesinden uzanarak kaşımamanız gibi..

Herşeye rağmen tercihinize ve fikirlerinize saygı duyarım
Saygılar..

zynb demiş ki:

Aikido Modern ve Gelenkesel olarak ikiye ayrılmıştır. Modern Aikido daha çok
Avrupa'ya uygun hale getirilmiş hâli olmakla birlikte, Geleneksel Aikido (Iwama Ryu)hala köklerini
korumakta ve kaynağından ilk çıktığı gibi devam etmektedir.

Modern Aikido diye birşey yoktur. En azından Ueshiba Sensei kendi felsefesine bu adı koyarken
Modern kelimesini kullanmamıştır. Aikido söylendiği gibi 2'ye ayrılmamıştır. Aikido ticari amaçların
güdülmesi neticesinde kitleleri kazanmak için geleneksel ve modern diye nitelendirmeye çalışılmıştır.

Aslında bu farklılık O'sensei'yi takip edenler ile takip edemeyenler, yani dönemsel Aikido öğrencileri
tarafından oluşmuştur.
Ueshiba Sensei, gerçek Budo'yu dünyayı barış içinde tutarak, doğru üreterek, koruyarak ve doğadaki
tüm varlıkları evrenin kabullenlişi olarak tanımlamıştır.

O'sensei bütün Ju-jutsu ve Kendo formlarında usta olduğu dönemlerde Hokkaido'ya yerleşti.
Daito-ryu jujutsu eğitimi veren Takeda Sokaku ile tanışıp tekniğini geliştirdiğinde 1920-1930 yıllarında
Takeda Sokaku'dan kazandığı aiki-jujutsu tekniğini öğretmişti.
Bu çalışmaların uygulanış biçimleri O'sensei'nin ilk dönem öğrencileri
(Tomiki, Noriaki Inoue, Minoru Moschizuki, Gozo Shioda ve Morihiro Saito) tarafından benimsenmiş,
aikido'nun ilk biçimlerini korumuştur. Bu form bugün geleneksel Aikido yani Iwama-ryu olarak bilinir.
Ancak Iwama-ryu savaş öncesi stil olarak bilinir.
Ueshiba'nın öğrencileri 2. dünya savaşı sonrasında Ueshiba ile iletişime ve ondan etkilenmeye daha
az da olsa devam etmiştir.

Ancak daha sonra, Ueshiba'nın Takeda'dan yavaşça uzaklaştığı görülür ve sanatındaki felsefede
ve uygulamalarda daha fazla değişikler başlar. Bu değişimler aiki-jujutsu'dan Ueshiba-Ryu, Asahi-Ryu,
Aiki Budo, ve son olarak Aikido olarak son biçimini almıştır.

Domo.

Diğer Do Sanatları'nın Nefes Çalışmalarında öğretilen; derin nefes alıp nefesi hara'da
tutmayı, vurduğunuz zaman nefesinizi bir kiai çığlığıyla bırakmayı ve aynı şekilde tuttuğunuz
nefesi darbe aldığınız zaman vermeyi öğretirler. Bunun zaman ayarlamasını yapabilmek
gerçekten zordur ve ancak çok çalışmalarla reflex haline getirilebilir.

Aikido'da nefes çalışmaları daha farklı ve daha etkili şekillerde kullanılır.


O'sensei burada tekniğin hara ile yönlendirilişini gösteriyor..

Vücudumuzun enerji noktası ve ağırlık merkezi olan yer Hara bölgemizdir.
Ki enerjisi, sonsuz ve sınırsız gücünü bu kaynaktan alır. Hara bölgesi;
Aikido tekniklerini doğru kullanabileceğimiz tek noktadır. Ki gücünü geliştirmek için
mutlaka Kokyu Ho çalışmaları yapılmalıdır.
(Tüm bu açıklamalar sadece bir öngörü edinmenizi sağlar. Sadece sözel bilgi kesinlikle
alt yapıyı kavramanıza yetmeyecektir. Gerçek eğitim yeri kesinlikle dojo olmalıdır.)


Morihei, bir Tai-No-Henka uygularken..
Kisshomaru ; - Morihei'nin yırtıcı Kiai'si yarım mil öteden bile duyulurdu..


Aikikai Tokyo Hombu Dojo - 合 気 会 本部 道场

Aikido’nun tüm dünyadaki merkez dojosudur.
Dojo ilk kez 1931 yılında adı Kobukan olarak Morihei Ueshiba tarafından kurulmuştur.
Tokyo Shinjuku'nun Ushigome İlçesi'nde Wakamatsu-cho da bulunan Kobukan Dojo 1931
yılında tek katlı ve sadece ahşaptı. II.Dünya savaşından sonra adı Hombu Dojo olarak
değişmiştir. Ayrıca mimari olarak da değişimler ve restorasyonlar olmuştur.
1967’de eski görünüm tamamen yenilendi ve 5 kat’a çıkan dojo, 1968 yılında 250 tatami’nin
anca yeteceği, 3 ayrı çalışma grubunu bir arada tutabilecek büyüklüğe erişmişti.

Birinci katta bulunan Resepsiyon alanı ve kadınlar ve erkekler için soyunma odaları, 2. ve
3. katlarda eğitim alanları yer almaktadır. Düzenli sınıflar için Hafta içi her sabah eğitimler
verilmektedir. Haftanın 2 günü, Orta ve yüksek derecedeki danlar için dersler, kadınlar için
özel ders sınıfı, ve beginner’lar (yeni başlayanlar ve 1.kyu’ya gelenler) için pratik dersler
verilmektedir. Ayrıca Aikikai Hombu Dojo tüm Aikikai Aikido üyelerine açıktır.

Aikikai Hombu Dojo, Morihei’nin ölümünden sonra Doshu olarak oğlu Kisshomaru Ueshiba
tarafından yönetilmekteydi. 1999’da Kisshomaru ‘nun ölümü üzerine Hombu Dojo’ya 3. Baş
öğretmen sıfatıyla Kisshomaru’nun oğlu Doshu Moriteru Ueshiba gelmiştir.

Bugün, Hombu Dojo’ya bağlı olanlardan Shihan (7.Dan) Kenji Kumagai gibi birçok saygı
değer sensei’ler, (6.Dan) Ali-SAN-Uludağ Sensei gibi birçok Shidan’lar burada çeşitli organizasyonlar
düzenleyerek biz öğrencilere buradaki çalışmalara katılma olanağı sağlamakta ve binlerce
Aikidoka’nın gönül bağını burada birleştirmektedirler.

合気道 , düşmanın ne düşündüğüyle yada ne yapmak istediğiyle ilgilenmez.
Dolayısıyla rakibin uygulayacağı yada uyguladığı kuvveti de hesaplamakla uğraşmaz.




Sabaki ler düşman'ın pasif noktasına çıkmamızı sağlar.


..pasif noktayı rakip haraket ettiğinde de bulmak mümkündür.
Ancak tekniği uygularken de rakibe açık verecek bir nokta bırakmamak gerekir.


..tabii bunu yapabilmek için direkt olarak içeriye (düşmanın hücüm alanına) girmek..


...başlamadan bitirmek esastır.



Japonlar çok eskilerden beri omurgayı dik tutmanın, herzaman dik durmanın sağlıklı ve uzun
yaşamın sırlarından biri olduğunu keşfetmiş ve bunun altını çizmişlerdir.
Dünyayı tam ortasından delip geçen ekvator çizgisinin omurgamız, hara bölgemiz ve
kılıcımız ile doğrudan ve bilimsel bir bağ olması bunun ispatıdır.



Aikido'nun temeli, doğru duruşlar ile haraketi doğru bir biçimde uygulamaktır.
O'Sensei Aikido'yu bu temeller üzerine inşa etmiştir.

Yeni başlayanlar, tekniği uygulayıp haraketi hızlı bir şekilde bitirmeyi düşünmeden önce
tekniğin nasıl bir yol izlediğini görmeli ve akış yönü üzerinde durmalıdır.

Bu konuda en sık rastlanan hatalardan biri Shiho nage tekniğinde rakibi yere fırlatmadan
önce kolların yukarıya kaldırılarak baş üzerinden çevirilerek geriye dönülmesidir.
Tam bu noktada; rakip sizden daha güçlüyse dengenizi bozup hakimiyeti geri alabilir.

Tekniği uygularken, (ekmek fırıncısı'nın başı'nın etrafında hamur sallaması gibi değil)
kollarımızı yukarıya kaldırmadan, başımızı hafif eğerek altından geçirmemiz ve sonra
haraketi bitirmemiz gerekir.

Bugün maalesef birçok Sensei bu gibi detaylara dikkat etmeden eğitim veriyor.


Yanlış


Doğru


Yanlış

Temeline dikkat edilmeden eksik öğretilen ve bu yüzden belkide işlevselliği ve potansiyeli
tam öğrenilemeyen bir diğer teknik ise Tenchi-nage.
Yer-Gök atışı anlamına gelen bu tekniğin akışı, RyoteDori ile başlar, bir kolumuzu hara yada
Ki'den yukarıya doğru çıkararak göğe, oradan da yıldırım hızıyla rakibi biçerek aşağı ineriz.

Peki aşağıda kalan diğer kolumuzun görevi nedir?

Teknik, kısa bir adımla beraber aşağıdaki kolumuzu dışa doğru çekerek rakibin duruşunu ve
dengesini bozmak ile başlamalıdır. Tekniğin temeli bu'dur.
Daha sonra (yarım saniyelik bir fark ile) diğer kol'u hara'dan çıkmalı ve haraketi tamamlamalıyız.

Eğer aşağıdaki kol'u kullanmayı unutursanız, rakib sizi unuttuğunuz koldan çekip düşürebilir.

Birçok Sensei yılların verdiği özgüven'den olsa gerek bu detaylara gerek duymadığını düşünüp
tekniği tam uygulamıyor. Öğrencilierine de öğretme gereği duymuyor. Yada zaten temelde yanlış
ve eksik öğrendiği için bu durumu farkedemiyor.
Genelde bu gibi hataların dojo dışında farkına varmak ağır bedeller ödetebilir.


YANLIŞ


DOĞRU

Samurai'ler Kotegaeshi'yi Katana ile uyguladıklarken; öreneğin - Sol elleri ile düşmanın sağ elini yakaladığında (Ai) spirali çizer (ki) ve sağ elindeki Katana ile yukarıdan aşağıya doğru 45 derecelik bir açı ile kılıcı indirirken tek hamlede önce düşmanın boğazını keser sonrada geriye doğru büktüğü bileği kopartarak savaşın galibi olurlardı.(bujutsu)
Kotegashi Tekniği Dojo'da temel teknik formlarında öğrencilere ilk kez öğretilmeye başlandığı zaman elbette kılıçsız olarak gösterilir. Ancak yine bu noktada bir ihmal ile teknik yanlış öğretiliyor.

Kotegaeshi kılıçsız olarak öğretilirken, uke'yi yere çapma değil fırlatma tekniği olarak gösterilmelidir. Çünkü sadece hızlı bir spiral çizerek rakibi judo formlarındaki gibi yere çarpmak etkili gibi görünsede aslında yeterli değildir.

Kotegaeshi 'de hamleyi bitirirken rakibe doğru eğilir ve rakibi hara bölgenize çekerken mesafe kontrolunu ayarlayamaz ve öne doğru eğilirseniz, uke düşerken size son anda bir yumruk yada tekme atarak yere düşebilir..

Düşmanın elini yakaladığınızda (Ai) Tai No Henka ile spirali çizer ve düşmanı haramıza alırız, (ki) bitirme hamlesini yani düşürmeyi de; rakibe doğru eğilmeden ve dikey olarak değil,yatay olarak ileriye dışarı doğru fırlatarak yapmalıyız (do)

Bu fırlatış şekini Kotegaeshi tekniğindeki yukarıdan düşürmelerde gösteriyor olmaları gerekir.


Yanlış


Doğru

http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQoCqxmO_PCNWD3Xfgprd-SrrGWoe6knGh-W_TIJ1LOznufdgVWrRKI-Imb " border="0" alt=""/>
Yanlış
Rakip yüzünü koruyan eliyle size düşerken vurabilir. Veya düşerken tekme ile kafanızı süpürebilir.


Doğru

The Life-Giving Sword Secret Teachings From the House of the Shogun syf 38 demiş ki:

“ Kapsamlı bir şekilde çeşitli uygulamaları tekrar eder, pratik ve eğitimlerinize değer katarsanız, hareketleriniz zihninizde değil, vücudunuzda ve uzuvlarınızda yer alır. Zihni pratikten uzaklaştırırsanız, ona doğru koşmak yerine her bir tekniği özgür bir şekilde yapacaksınız. Bu noktada zihninizin nerede olduğunu bilmeyeceksiniz.”

Eğer aklınızı rakibinizin mesafesine takarsanız, aklınız rakibin mesafesinde kalır.
Eğer aklınızı rakibinizin haraketlerine takarsanız, aklınız rakibin haraketlerinde kalır.
Eğer aklınızı rakibinizin kılıcına takarsanız, aklınız rakibin kılıcında kalır.
Eğer aklınızı rakibinizi yenmeye takarsanız, aklınız rakibi yenmekte kalır.
Eğer aklınızı hiçbirşeye takmazsanız doğal teknik akışı başlar ve artık sizi hiçbirşey durduramaz.
...ve böylece Aikido Sonsuz evren spirallerinde hiçbir engel tanımadan doğal olarak işler...

İşte Bu; Aikido'nun yenme ve yenilme ile ilgilenmiyor olması demektir.
...bilmeyenlerin söylediği gibi; iddasız ve garanti vermeyen bir yol olduğundan değildir.
Garantisi verilemeyen tek şey; aikidoka'nın bakış açısı ve bunları gerçekten anlayıp,
anlayamayacağıdır.

not:

Ninjutsu Sayfasında Zatoichi demiş ki:

Sadece; çok teknik bilmek, teknik
ustalıkta kusursuz olmak, sert ve güçlü olduğunu gözler önüne sermek, kendi potansiyelinde ne kadar tehlikeli olabileceğini ispatlamayı amaçlayarak yol almak bizim öğrendiğimiz biçimde bir Dan anlayışı demek değildir.

Yanlış anlaşılan bir nokta daha; Aikido bu özelliklerden yoksun değildir.
Sadece sanatı ifade biçimi nezaketlidir. Eğer bu nezakete sahip olunamaz ise işte o zaman
zihin yanlış ve hırs dolu düşüncelere sapar, teknik ve ustalık işe yaramaz, aikido işlemez...

Aikido bir savaş sanatı değil'dir. Ama sanıldığı gibi tam zıttı bir durum da söz konusu
değildir. Aikido Budo'daki nezaketi simgeler. Düz mantıkla bakmamak gerekir.
Kırıcı konuşmamak da bir Aikido'dur. Meydan okumamak da bir Aikido'dur.
Böyle davranmamamız, gerektiğinde davranamayacağımız anlamına gelmez.
Ama ısrarla böyle davramayı istemediğimizi belirtmek her nedense bazı insanları aikido
hakkında tatmin etmeye yetmiyor.

Cok guzel bir paylasim Tesekkur ederim Zatoichi San.

Aikido ya baslamadan once running parkour oneririm. Yani bedeninizin her dususe fallen break leap leri kavramasi ve bir top gibi yuvarlanabilmenizi kolaylastirir. Cunku aikido calisma sirasinda hep bir takla atma hareketinde olacaginiz icin bu con onemli unsur. Ozellikle geri takla en onemlisi :)Boynunu incitenler beni anlayacaktir

Kılıç Sırrı: Hamle hızlı başlar, ortasında yavaşlanır, sonuda hızlı bitirilir.

(Silahsız tekniklerde de durum aynı. Bunun uygulanabilmesi uzmanlaşma seviyesiyle ilgilidir.)