Ghost In The Shell (攻殻機動隊, Kōkaku Kidōtai)

Ghost In The Shell (攻殻機動隊, Kōkaku Kidōtai)

Yönetmen: Mamoru Oshii
Yapımcı: Yoshimasa Mizuo, Ken Matsumoto, Ken Iyadomi
Senaryo: Masamune Shirow
Stüdyo: Production I.G
Yapım: 18 Kasım 1995
Süre: 82 dakika
Ülke: Japonya

Konu:Yıl 2029…
İnsanların yarı makineleşmeye başladıkları bir dönemde, onların beynine
girmek ve bilgi çalmak çok daha kolay hale gelmiştir.

9. birlik özel görev timi başında yer alan, özel operasyonlardan sorumlu
Binbaşı, korkunç bir kazadan kurtarılmış bir kadındır. Geçmişine dair hiçbir
şey hatırlamamaktadır ve tek bildiği ameliyat masasında uyandığı, bir
doktorun ona kurtarıldığını söylediğidir.
Vücudu kurtarılamayan genç kadına dünyanın en tehlikeli suçlularını
durdurması için ilk geliştirilmiş cyber-insan olarak yepyeni bir vucüt yapılır.
Yeni adı da Major dür.

Terörizm, insanların zihinlerine girip onları kontrol etmeyi de içeren yeni
bir boyuta ulaşmıştır ve Kukla Ustası adı verilen bir hacker, üst düzey gizli
bilgilere ulaşılınca, devlet onu bulması ve ortadan kaldırması için Majör’ü
görevlendirmiştir. Majör, Kukla Ustası adlı düşmanla yüzleşmeye
hazırlanırken, kendisine yalan söylendiğini, hayatının kurtarılmadığını,
başka bir anlamda; çalındığını öğrenir.
Geçmişini geri kazanmak için bunu kendisine kimin yaptığını öğrenmek,
başkalarına da yapmadan onları durdurmak için mücadeleye girişme
zamanı gelmiştir..


İçerik:
Hikaye'nin ana teması; makineler ve canlılar arasındaki farkları sorgulayan,
gelişen teknoloji ile ruhlarını kaybetmeye başlayan, canlılıklarını sorgulayan
karakterlerden oluşmaktadır.
Gelişen teknoloji ile günümüzde birçok tartışma konusu yaratmış olan konu,
özetle; Makinelerin daha da insanlaşması, insanların daha da makineleşmesi
üzerinedir.
Gerçekten de Sosyal Ağlara olan bağımlılık, duygularını cyber ortamda
paylaşmaktan zevk almak bu şekilde duygularını tatmin etmek, tam bir
robotik eylem gibi duruyor.
Robotlar ise, her geçen gün gelişen teknoloji ile insan’a hafızaları ve mimikleri
ile daha çok benziyor. Bu konuyla ilgili günlerce konuşabilecek 100’lerce
malzeme, makale, yazı, film ve kitap bulunuyor.

Bunu Sevdiyseniz:
Blade Runner ve Philip k.Dick Kitabı - Do Androids dream of Electric Sheep

Notlar:
Mamoru Oshii öyküyü ve filmin geçtiği dünyayı Masamune Shirow isimli
manga çizerinin aynı isimli eserinden almıştır.
Japonya, Amerika ve İngiltere'de aynı anda gösterime giren ilk animedir.
Açılış jeneriğinde çalan meşhur şarkı "Making Of A Cyborg", antik bir japon
dili ile yazılmış ve söylenmiştir.

Gösterime girdiğinde büyük gişe hasılatı elde edemese de zamanla onu kült
statüsüne getirecek bir hayran kitlesi kazanmıştır.
Animeler 90'larda popüler olmaya başlayınca Akira'nın ardından gelen en
önemli bilim kurgu-anime olduğu kabul edilmiştir.
PS2 Oyunu çıkmıştır.
Matrix filminin çıkış noktalarından biri olduğu söylenmektedir.
2004 yılında Ghost in the Shell 2: Innocence isimli devam filmi yapılmıştır.
Bu film Cannes Film Festival'inde Altın Palmiye adayı olmuş ilk animedir.


Ghost in the Shell: Stand Alone Complex ve
Ghost in the Shell: S.A.C. 2nd GIG adında iki anime serisi vardır.
Bu iki seri Türkiye'de Kidz TV'nin Animez kuşağı tarafından yayınlanmaktadır.

Çok Heyecanlıyım. Sabırsızlıkla ve merakla bekliyorum.
2017 - 31 mart'da Takeshi Kitano'nun da oynadığı (umarım Hacker o'dur)
Sinema Filmi 3D olarak vizyona girmek üzere.
Fragmanlardan çok iyi olduğunu düşünüyorum. Şiddetle Tavsiye edilir.

Daha Şimdiden Film versiyonun Soundtrack'inden Fragman Tanıtım
Parçası Kült Oldu bile..
Ki-Theory - Enyoj The Silence (Depeche Mode Cover)
Melodik Fon'u Japon teması ve Cyber-punk mix i olmuş.
..ve çok süper olmuş. Bayıldım.

Anime bölümünü kontrol ettiğim kadarıyla bugüne kadar paylaşılmamış.
Eğer öyleyse, Nasıl atlanılmış. Onu da bilemedim

Makine düşünebilir mi?! Düşünce nedir?!
1950’li yıllarda Matematikçi ve Bilgisayar uzmanı Alan Turing’in ortaya attığı
bir test, bu durumu o yıllar için netleştiriyor gibiydi. Turing, bu ve bunun gibi
soruları incelemesiyle ve pratik çözüm yöntemleri ve teorileriyle bilinirdi.
Söz konusu bu test, bir arkadaş grubu eğlencesi olarak oynanabilecek kadar
eğlenceli sayılabilirdi.
Oyun için 3 kişi gerekiyor. 1 kadın, 1 erkek ve cinsiyetini diğer 2 kişinin
bilmeyeceği üçüncü bir kişi.
Kadın ve erkek ayrı birer odaya girerler ve üçüncü kişi ise koridordadır.
bu 3 kişi hiç konuşmadan ses çıkarmadan, kapıların altından atılan kağıt
notlarla iletişim kurarlar. Koridorda bekleyen kişi soruları her 2 odaya kapı
altından atandır. Çeşitli sorular sorar ve cevapları kapıların altından notlarla
geri alır. Hangi odadakinin kadın, hangi odadakinin erkek olduğunu
anlayabilmesinin yolu hangi cevabın kadına hangisinin erkeğe ait olduğunu
tahmin etmekten geçer.
(Kadın ve erkekler konusundaki yargılarınızı sınamak için hoş bir oyun!)

Şimdi odalardakinden birini (50'li yıllardaki adıyla;) bir akıllı makine ile
değiştirelim. Odalardan birinde insan ve diğerinde notlar yazabilen akıllı
bir makine olsun, dışarıdaki 3. oyuncu sorular sormaya devam etsin.
Kapıların altından atılan notları okuyup hangi odadakinin insan veya makine
olduğunu tahmin etsin. Eğer insanla makineyi ayırt edemezse o makinenin
insan gibi düşünebildiğini söylemek zorunda kalacaktır! Bu kadar basit.

1950'li yıllarda Bilim Adamları, bazı hayalperest kitap yazarları ve yönetmenler
tarafından bir Robot veya Android eğer icad edilip yapılabilseydi, duygusal
Zeka'ya sahip olabilirmiydi? gibi konular üzerine çok fazla araştırma yapılmış,
çok fazla beyin fırtınaları ve senaryolar ve teoriler ortaya atılmış.
Yukarıdaki Test ise o dönemin deha bir BilimAdamının yansıması.

Filmin bir sahnesinde Aramaki Rolüyle karşımıza çıkan Takeshi San;
Kurt'u Ölürmek için Tavşan Gönderilmez!! diyerek yine hepimizi bitirmeyi başarır.