OSAKA

Yüksek otobanlar, sağdan akan trafik, Hard-Rock Cafe'ler, çiçek deseni işlenmiş mazgallar, 30 metrekare evler,
amerikan tarzı eğlence plazaları, 35.000 tür barındıran dünya'nın en büyük Su altı Parkları, üstünde kalp ışıkları yanıp
sönen saatlik yada günlük kiralanan Aşk otelleri, modern yeraltı çarşıları, 100.000 işçi'nin gece gündüz çalışarak yaptığı
Osaka Kalesi, modernizm içinde muhafaza edilen otantizm..
.. tüm bunlar Japonya'nın Tokyo'dan sonraki 3. büyük şehrinde görebileceklerinizin sadece birkaç örneği....

Osaka, Japonya'nın Osaka kelimesi büyük tepe-bayır anlamına gelir. 1868 yılında kurulmuştur. 1.500 yıldır Japonya'nın önemli
bir ticari merkezidir. Eski adı, İmparator Kotoku tarafından Naniwa olarak başkent yapmış olsa da daha çok Osaka olarak bilinir
ve anılır. Naniwa-Kyo ismi'nin en eski kullanımına 1496'da Ishiyama Hongan-Ji kuruluşu hakkında yazılmış bir yazıda rastlanır.
Japonya'nın en büyük adası Honshu'nun Kansai Bölgesi'ndeki Osaka Körfezi'ne bağlanan Yodo Nehri'nin döküldüğü yerde'dir.
Bugün nüfusu 17 milyon'u aşmış durumda olan Osaka, Japonya'nın eski tarihinden beri ticari merkezini oluşturur.
Japonya'nın en büyük 2.,Dünya'nın en büyük 9. metropol alanı buradadır. (Osaka-Kobe-Kyoto)
Osaka'ya halk arasında Tenka No Daidokoro (Ulus'un Mutfağı) yada Japonya'nın yiyecekler başkenti ünvanı verilmiştir.

Osaka,(1603-1867) Edo Dönemi ile Japonya'nın büyük şehirlerinden biri olduğunda, eskiden olduğu gibi liman ticareti önemli ve
verimli bir ivme kazandı. Popüler kültür, Edo'da yaşamın Ukiyo-e betimlemeleriyle ilgiliydi.Kyoto ve Edo'daki yaşam biçimi, sokak
kültüründeki gelişmeye paralel olarak Osaka'da çeşitli Bunraku ve Kabuki sanatlarına ve eğlencelerine konu olmuş, sanatsal toplumun
daha da gelişmesini sağlamıştı.

O dönemde geçen diğer bir tarihi olay da; 1837 yılında, düşük dereceli bir Samuai olan Oshio Heihachiro'nun kentin bölgedeki pek
çok fakir ve sefil aileyi destekleme çabalarıyla bir köylü ayaklanmasına önderlik etmesiydi. Shogun memurları ayaklanmayı bastırana ve
ardından Oshio'nun kendini öldürmesine dek, şehrin yaklaşık 4'te 1'i yerle bir edildi.



Osaka, özellikle Mayıs, ekim arasında çok sıcak ve nemli bir (Subtropikal) iklime sahiptir.
Kentin kapısı Kansai Ululararası Hava Alanı, Osaka körfezindeki yapay dolgu bir ada üzerine yapılmış mimarisiyle bile bir şaheser.
1,5 km uzunluğundaki termal binası ile dünya'nın en uzun binası ünvanına sahip.
Osaka'da taxi koltukları dantelli örtüyle süslü'dür. Dar bir sokaklarda Japon mimarisine sahip yerel dükkanlar sıralanmıştır.
Arka fonda ise sıra sıra gökdelenler görülür. Her yerde deniz mahsulleri, yengeçler ve Sushi restaurantları vardır.
Gündüz sokaklar aşırı kalabalık olmasına rağmen çevre oldukça temizdir. Japonya'da ve özellikle Osaka'da bakkal diyebileceğimiz
minik marketler bile elektronik eşya mağazası gibidir. Gıda maddelerinin yanında mini şarj aletleri, ısıtıcılı mendiller satılıyor.
Jelatin çıkınca sandviçler, kulpunu çekince kutudaki kahveler ısınıyor.
Osaka'da Cuma akşamları şehir tamamen coşuyor ve içki tüketimi tavan yapıyor. İçki içmediğiniz halde Metro vagonlarındaki
koku'dan kafayı bulmak, bazen Metro vagonlarında yada istasyonlarında sızmış takım elbiseli insanlar sıkça rastlanan olası birşey.


Shin Sekai Kulesi civarından bir görünüş.

Günmüzde Osaka, yalnızca 15 km²'lik bir alanla, bu günün Chuo ve Nishi semtlerini kapsayarak, ilk olarak 1889 yılında yönetimin
yasaları tarafından ünvanlandırılmıştır. Daha sonra şehir, şimdiki boyutu olan 222 km²'ye ulaşana kadar üç büyük genişleme görmüştür.
Bugün Osaka 24 semt'ten oluşur.
Bunlar; Abeno,Asahi, Chuo, Fukushima, Higashinari, Higashisumiyoshi, Higashiyodogawa, Hirano, Ikuno, Joto,Kita, Konohana, Minato,
Miyakojima, Naniwa, Nishi, Nishinari, Nishiyodogawa, Suminoe, Sumiyoshi, Taisho, Tennoji, Tsurumi, Yodogawa dır.

Osaka birçok Kabuki & Bunraki (Kukla Tiyatrosu) salonlarıyla doludur. Bunraki kukla tiyatrosu da ilk kez Osaka'da doğmuştur. Sahne'de
genelde alenen gözüken 3 kukla oynatıcısı olur. İnsan boyu'nun 3 katı büyüklüğünde olan kuklaların sadece kol ve bacaklarını değil,
gözlerini ve dudaklarını da oynatabilecek kadar yeteneklidirler.

Osaka halkında bir deyim vardır. Kyoto'da istemediğiniz kadar Kimono, Osaka'da ise patlayıncaya kadar yemek bulabilirsiniz.
Osaka'lı fast-food aşçıları'nın geliştirdiği; içi ahtopot parçalarıyla doldurulmuş bir çeşit mantı yemeği olan Takoyaki yi denemenizi
şiddetle öneririm.
Osaka'daki insanlar için, dünya'nın diğer yerlerinde yaşayan insanlardan daha hızlı yürüdüğü söylenir.
Bu şehir'de zaman hiçbirşey için hiçkimse için yeterli değildir. Herşeyde her işte bitmek bilmeyen bir haraketlilik ve canlılık vardır.

Tokyo'nun 600 km. Güneydoğusundaki ve Yodo Nehri’nin ağzında bulunan Osaka'ya, Tokyo'dan Shinkansen
Trenleriyle 3 saat, uçakla 1 saat'te varılıyor. THY'den direkt uçak seferleri de var. Gidilmesi önerilen en iyi
zamanlar, Nisan-Mayıs, Eylül-Ekim ayları'dır.



Yaz aylarında (Temmuz) Osaka Kalesinin kuzey batısında kalan Okawa nehri üzerinde Tenjin Matsuri adlı Japonya’nın
3. büyük festivali yapılır. Yaklaşık 100 adet tekne nehrin aşağısına doğru giderken eş zamanlı havai fişek gösterileri de
yapılmaktadır. Bu festivalin amacı doğma büyüme Osaka’ lı olan insanların ruhlarına bir saygı gösterisidir ve 1000 yıllık
bir geçmişe sahiptir.

Osaka belediyesi'nin şimdilik teoride kalan ancak faaliyete geçirmeyi düşündüğü bir projesi de; ev hanelerine meşrubat
tesisatı döşenebileceğini, ödemelerin adres'e fatura edilebileceği projesi'dir.

Dotombori - 道頓堀

Şehrin güney kıyısında bulunan Dotombori başlıca turistik yerlerinden biridir.
Umezu Nehri’ nin ikiye böldüğü Dotonbori bölgesi karşılıklı iki sokağı birleştiren köprülerden oluşuyor. Her bir yandaki
sokak oldukça hareketli. Japonya'nın en büyük eğlence bölgesidir. Nehir boyunca uzun bir cadde'dir. En çok tercih edilen,
aileler için birçok eğlence, yeme-içme, sinema ve eğlence salonu bu civarda'dır. Üzerlerine kimono giymiş çalışanlar siz
yolda yürürken restaurant menüsünü verip bu yemekleri tatmanız için sizi restaurant'lara çekmeye çalışacaklar. Kimono’lu
bayanlar geleneksel “Kabuki ve “Bunraku” seyretmeniz için sizi içeri davet edecekler.
Dotonbori’de yürürken binaların duvarlarına çizilmiş dev karikatürler ve resimler dikkatinizi çekecek.
Burada bina duvarları reklam panosu olarak kullanılıyor. Her bir duvar rengarenk bir reklamla donatılmış durumda.
Gece yavaş yavaşakan Dotombori Nehri benzersiz bir atmosfer yaratan neon ışıkları yansıtır. Nehir'de kayıklarla tur atmak
mümkün. Arkadaşlar, kitleler için hareketli bir eğlence alanı...

Umeda Sukai Biru - Umeda-Sky-Tower

Japonya'nın yedinci en yüksek binası olan ve şehrin en tanınmış yerlerinden biridir.
Dünyanın en uzun yürüyen merdivenine sahip iki kuleden oluşur.
173 m (568 ft) Hiroshi Hara tarafından 88 yılında tasarlanmış 93 yılında açılmıştır.
40 katlı kule'de kapalı pazarlar, havuzlu bahçeler barındırır.

Başka Nereleri Gezmeli? Nereleri Görmeli?

Universal Studios - Osaka-Japan

Dünyadaki 4 Universal Studios tema parklarından biridir. 31 mart 2001 yılında açılan dev studyo-park, aynı yıl 11 milyon
ziyaretçi gelmesiyle hızlı bir giriş yaparak adını duyurdu.

Osaka’nın biraz dışındaki Universal Studio'ları da görülmesi mutlak biryerdir. 4D Vagonlarda yolculuk ederken kendinizi
biran da Jaws ile burun burun'a gelmiş buluyorsunuz. Başınızı sağa-sola kaldırıp bakma cesaretiniz varsa kafanızı koparmak
için eğilen, ama son anda sizi yakalayamayan dev T-Rex'leri fark ediyorsunuz. Ayrıca kendinizi Indiana Jones, E.T.,
Geleceğe Dönüş gibi birçok filmin içinde bulabilirsiniz. Universal Studio kapısından girmek için 65 dolar ödemelisiniz.

Filmde denize giriyorlar ıslanıyorsunuz, kurabiye yiyorlar kokusunu alıyorsunuz, yılan geçiyor bacaklarınızda hissediyorsunuz.
Ani'den King-Kong'u arkanızda belirdiğini ve size elini uzattığını görebiliyorsunuz, yada Shrek size bir fincan çay ikram etmek
için yaklaşıyor, 1930'ların New York'unu da yaşayabileceğiniz bir yer.

Kaiyukan - 海遊館 - The Osaka Aquarium Kaiyukan


Dünya'nın en büyük su altı parkı olan bu yer Osaka Koyu yakınlarındadır. 5.400 m³’lük su tankı ve 580 türden oluşan
balığı ve 30.000'i aşkın su canlısı koleksiyonuna sahiptir. Bu müze'nin bir diğer bilinen adı da Osaka Sea World'tür.
Giriş ücreti 2000 Yen.

Osaka-jo - 大阪城

Osaka Kalesi 1586 yılında Toyotomi Hideyoshi tarafından yaptırılmış ve efsaneye göre inşaatında 100.000'e yakın
sayıda işçi geceli gündüzlü çalışmış. Japonya’nın birleşmesinde önemli bir görevi olan kale, kayalık bir tepenin üzerine
inşa edilmiş. Dışarıdan 5 katlı görünür ancak içeriden 8 katlı'dır. En üst kattan tüm Osaka’yı kuşbakışı seyredebilirsiniz.

Naniwa no Umi no Jikukan なにわ の 海 の 時空 館 - Osaka Maritime Museum

Osaka City liman kenti ve denizcilik tarihinin yansıtıldığı bir müze geliştirmek istiyordu. Kentin deniz müzesi, Mart 1998
yılında başlayan, 14 Temmuz 2000 tarihinde Osaka Belediye Başkanı tarafından açılmıştır. Bu küresel kubbe şeklindeki
müze 4 katlıdır ve 300.000 m²'dir. Müzenin amacı, adından'da anlaşılacağı gibi Edo döneminde hızla büyüyen Osaka'nın deniz,
gemi, liman ve denizcilik kültürünün genel gelişimi hakkında tüm dünya'ya hikayesini ve tanıtımı göstermektir. 17. yüzyıl'a ait
ticaret gemileri, tersane işçisi araçları, geçmişe ait kurgusal 3d video gösterimleri vardır. Son olarak ziyaretçilere yapay gemilerden
birine bindirip etraflarında simülasyon görüntülerle yelkenli deneyimi kazandırılır.
Günümüzde az ziyaretçisi olsa da görülmeye değecek bir yerdir.
Adres: 5-20 Nanko-Kita 2 chome, Suminoe-ku, Osaka.


Amerikamura - アメリカ村 - American Village

Amerikamura (Amerikan Köyü) genellikle yerli halk tarafından kısaca "Ame-mura." olarak anılır.
Minami bölgesinde Shinsaibashi yakınlarındaki oldukça büyük bir perakende ve eğlence alanıdır.
Cafe'ler fast-food'lar genç modası, trendler ve alış-veriş'in merkezi sayılan Ame-mura, genç nüfus'un sürekli kalabalık
tuttuğu bir yer. Adından da anlaşılacağı gibi Batı modası, barlar ve gece kulüpleri, az da olsa batılılar tarafından yürütülen
perakende satış mağazaları ile dolu bir bölge. Aynı zamanda Turistlerin de mesken tuttuğu uğrak eğlenme dinlenme alanı
merkezleri. Yani bizdeki istiklal caddesi (istanbul), kızılay caddesi (ankara)yada kıbrıs şehitleri cad. (izmir) gibi bir alandır.

Open-Air Museum of Old Japanese Houses
Osaka istasyonundan 15 dakika'da uzaklıktaki, Eski Japon restore edilmiş 12 tarihsel evlerin ve birde Kabuki tiyatrosunun
bulunduğu geniş bir yerdir. Burası aynı zamanda günlük olarak az ziyaretçi alan bir açık alan müzesi'dir. Ziyaret ettiğinizde
aynı hane'de 40'ın üzerinde yaşayan insanlara, garip şekilli saman sepetlerinde uyuyan bebeklere, saman torbalarında
uyuyan köylülere rastlayabilirsiniz. Huzurlu ve sessiz bir yerdir. Ayrıca boş olan evler de mevcuttur. Burada yaz aylarında,
geleneksel Japon sanatları kursları da verilmektedir... ya da bir akşam yemeği partisine veya herhangi bir organizasyon için
evlerinden birini kiralamak isterseniz bu yarım gün'ü 1.000 yen'e mümkündür.

Giriş yetişkinler için 500 yen, lise öğrencileri için 300 yen, ve çocuklar için 200 yen. Pazartesi hariç her gün açık.
Ekim-Nisan aylarında 05:00 10:00 arası ve Mart Kasım aylarında 10:00 -16:00 saatlerinde açıktır.
Pazartesi günleri ve tatil günlerinde kapalı 4 Ocak-25 Aralık ve 17 ila 13 Ağustos arası kapalıdır.

Osaka Jinken Hakubutsu-kan - Osaka Human Rights Museum - Osaka Liberty
Şehrin güneyinde bulunan Osaka İnsan Hakları Müzesi.
Osaka'da ilk insan hakları hareketinin tarihini belgelemek için Aralık 1985 yılında kurulmuştur.
Aralık 1995 yılında Osaka Jinken Hakubutsu-kan (İnsan Hakları Müzesi) adıyla sığınma yeri olarak resmi hizmete girdi.
Japonya'da insan haklarına adanmış ilk genel müze olarak, daimi sergi odak noktası oldu. Ülkenin azınlık ve etnik grupların
yaşadığı ayrımcılığa karşı mücadelenin yapıldığı yerdir. Hokkaido'lular ve Ainu'lar Okinawa'lılar ve diğer Japon toplumlarının hatta
Ryukyuans Kore ve Çin kökenli kadınlar, unisex'ler, fiziksel engelliler ve Hiroshima atom bombasının ölümle yada genetik nesil
sakatlığı sonucu yaşayanların ve başka konularda ayrımcılık yapılanların konularına özel sergiler de vardır.

Vayy canına güzel bir yere benziyor.Artık Japonya'ya gitme isteğim daha da arttı Bilgi için teşekkürler

Osaka'ya aşığım... Harika bir şehir... Tokyo hiç ilgimi çekmez zaten, ama Osaka için ölürüm hele Osaka Kalesi
Koreli bir yolcumun bile öve öve bitiremediği Osaka ve kalesi... Heyecan bastı yine, orda olmak istiyorum ^_^

Osaka benim Almanyadan japonyaya vardigimda ilk adim atigim yer bugüne kadar,ben japonyaya gitigimde kobe sehrine gidiyorum bu nedenle gitigim 3 seferdede osaka kix,kansai hava alanina uctum.osaka güzel bir sehir ,hele osakadan kobeye kadar otobüsle giderken osaka yi izlemek ne mutluluk,o güzel sehir ,deniziyle,geceleyin güzel isiklandirmalariyla,yollarin akiciligi ,düzeni ,ah insana yasam budur be kardesim deditiriyor....ben Universal Studio ya gitmisdim cok güzel attraktion lar var..tokyoda da tokyo disneylanda gitmistim harikaydi..ayrica osakada geleneksel(traditional) japon tyatrosuna da gitmistim...

ben Almnyadayim ama Japonya´nin yeri bir basaka ,,karsilatrima imkanim var ve cesitliligiyle,modernligiyle,dogasiyla,insanligiyla,zenginligiyle,kültürüyle,yaklasimiyla,temizligiyle japonya beni hayarn birakti,,ve japonyayi görmekten hem mutlu oldum hemde korktum,,isterseniz beni elestirin hakinizdir ama japonya yi gördükten sonra izmirde büyümüs olamam ragmen türkiyede yasamak istemedigimi cok derinden farketim ve korktum...

süper ya bayılıyorum japonya ya aşırı derecede süper

traljp1 demiş ki:

japonya yi gördükten sonra izmirde büyümüs olamam ragmen türkiyede yasamak istemedigimi cok derinden farketim ve korktum...

Bende bu konuyu bazen çok düşünürüm. Keşke Japonya'da doğsaydım yada keşke küçük yaşlarda oraya bir şekilde yerleşebilseydik diye.. Ailem, sevdiklerim, arkadaşlarım ve tüm hayatım buradayken bunu yapmaya karar vermek oldukça zor geliyor.

Japonya oldukça köklü bir geçmişe sahip ve kendi siluetini oluşturmayı başarmış bir toplum. Herkez Japonya hakkında
binlerce şeyi merak ediyor, gezmek görmek, keşfetmek, yaşamak istiyor. Japon kültürünü tanıma yakından görme ve
katılma fırsatı da insana ayrı bir heyecan veriyor.
Ancak yinede hayatı'nın geri kalanı'nı Japonya'da şekillendirmek isteyenlerin büyük bir çoğunluğu'nun sadece turistik gereksinimler ile (materyalist yaşam) ilerideki yıllarda yetinemeyeceği kanaatindeyim.

Japonya'ya yerleşmenin bana kazandırabileceği en önemli şeyin, yamato-damashii (大和魂) ve zihin-ruh-beden
birleştirebilme prensibini daha net kavrama fırsatı olabileceğini fark ettim.
Ayrıca Japonya'ya gidip tonlarca sushi yiyip sake içmenin, yıllarca katana savurmanın hiçkimseyi bir Japon yapmayacağını da fark ettim... ..ve bu dünyada hiçbirşey bu gerçeği değiştiremez.

Benim tek derdim Annem ve Babam, Almanyadayim anneme ve babama bir erkek evladi olarak ,bir el veremem, yanlarinda her zaman olamamam bir tek beni bu derinden üzüyor yoksa Almanyada olmaktan hic mi hic sikayetci olmam,,,ve eger dedigim gibi anne ve baba sorumlulugunu bir tarafa birakirsak ,inanin vizyonu olan ,karsilastirma yatenegi olan ,iyiyi-kötüyü.kaliteyi-kalitesizi ,imakan ve imaknsizligi ayirt edebilen bir insan Japonyada veya Almanyada yasamkatan sIkIlmaz,mutlu olur ve türkiyeyi özler ama sadece bir anlik görmek icindir bu kadar..Ama dedigim gibi eger kaliteyi hem kisisel hem toplumsal ve yasamin her alaninda fark edebilen ve sunulan imkanlari verilen firsatlari veya ulasabilecegizin firsatlari görebilme kabiliyetine sahipseniz Almanya ve Japonya harikadir,,ama eger dar gözle bakiyorsaniz ,imkanlari göremiyorsaniz,gelecek imkan ve firsatlarini göremiyor ve bu konuda kabiliyetsizseniz Almanyada ,Japonyada cok zor gelir,,,ilk yillarda insan asiri özlüyor türkiyeyei..ama dedigim gibi yukarida uzun uzadiya anlatigim degerleri fark edebilen insan burda-buralarda mutlu olur,,,,,insanin tek belini büken anne-baba ve onlara olan vefa borcudur

Kesinlikle aynı fikirdeyim, hepsi doğru.. zaten orada uzun süre yaşanmaz demiyorum asla..
Yeni bir kimlik arayışı içinde olanları kast etmiştim.
Yaşam çevreni, insanların toplumdaki görüş ve düşünce biçimini bunun gibi sayabileceğimiz
birçok şeyi Japonya'da kaliteli ve daha iyi olarak bulabiliriz.
Ancak bu (yine sen ben gibi düşünenleri katmadan söylüyorum) seni bir Japon yapmaz.
Asıl zor olan çevreni değiştirmek, Japonya'ya yerleşmek değildir zor olan kendini değiştirmektir.
Dalai-Lama nın bu konuda çok iyi bir lafı vardır.
Dünyayı deri ile kaplayamazsınız, ama deri ayakkabılar giyerseniz dünya deri ile kaplanmış olur.
İşte ben her Japonya'ya gidenin oradaki insanlar gibi olacağına yada olduğuna inanmıyorum.
Ayrıca oraya gitmeden onlar gibi olanlarda var tabii bizim gibi.. Japon Forum üyeleri gibi..

通天閣 Tsutenkaku Tower

Modern Osaka’nın simgesi olan Tsutenkaku Kulesi, 'Cennete Uzanan Kule' demektir.
1912'de, Formunu Eifel kulasinden alarak yapıldığı söylenmektedir. 2. Dünya Savaşı’nda yıkılan kule;
1956 yılında tekrar inşa edilmiş ve 64m'den 103 metre'ye yükseltilmiştir.

Kulenin 5. katında bir gözlem merkezi ve Billiken heykeli bulunmaktadır. Kule, binayı çevreleyen
yuvarlak asansörün kullanıldığı ilk binadır. Kulenin üzerindeki şeritler, renk değiştirerek ertesi günkü
havanın nasıl olacağı bilgisini verir.

住吉大社 Sumiyoshi-Taisha

Japonya’nın en ünlü tapınaklarından biri, Osaka'nın eskiden Shinto inancı adına bir merkez olduğu
günleri yansıtmaktadır. Ünü sayesinde Japonya’nın birçok farklı yerinde aynı isimle anılan tapınaklar
görebilirsiniz. Çok eski bir tarihe sahip olan tapınağın aynı zamanda denizcilerin koruyucu tanrısı
Ebisu'nin evi olduğuna inanılmaktadır.
( 恵比須 - Ebisu: Japon mitosunda balıkçıların ya da tüccarların tanrısı.
Genellikle resim ve heykellerde bir morina balığı ya da levrek taşırken gösterilir.)

Aizen-san Fest


İmparator Suiko tarafından 593 yılında parası olmayanlar için umumi hastane olarak kurulan
Aizen-San tapınağı, aynı dönemde yapılan 4 tapınaktan biridir. Sekayuin Budizm inanışına göre
yapılan ve bağışlarla kalkınan hastanenin bahçesinde şifalı bitkiler yetiştirilmiş ve bu bitkiler yoksul
kişileri iyileştirmek için kullanılmıştır.
Tapınak; aynı zamanda, mutlu evlilikler ve çöpçatanlık tanrısının evi olarak bilinmektedir.
Ayrıca tapınaktaki suyun, içenlere aşk bahşettiği söylenmektedir. Osaka’daki en büyük 3 festivalden
biri olan Aizen festivali, her yıl 30 Haziran, 1-2 Temmuz tarihleri arasında kutlanılmaktadır.


Aizen Tanrısı



Osakalı insanlar Japonca’yı Osakaben şeklinde yani Osaka şivesiyle konuşmaktadırlar.
Buna rağmen, İngilizce, Tokyo'ya nazaran Osakla'da daha çok yaygındır.
Mağazalar, restoranlar ve diğer yapıların isimleri genellikle Japonca olmasına rağmen menüler,
müzelerdeki açıklamalar gibi birçok şey çoğunlukla ingilizce yazılmıştır.

Mido-Suji-sen - 御堂筋線

Dünyaca ünlü markalara ait tasarım butiklerini görmek isterseniz gideceğiniz adres,
Osaka’nın en geniş caddesi olan Mido-Suji’dir.

Osaka'da 5 yıldızlı lüks otellerin yanı sıra uygun fiyatlı, rahat ve güvenli otel ve pansiyonlar da
bulabilirsiniz. İsterseniz Umeda bölgesinde mobilyalı stüdyo tipi daireler kiralayabilirsiniz.

花見 - Hanami

Kiraz ağaçlarının çiçek açma sezonu olan mart ve nisan aylarında, Osaka Kalesi'nin çevresindeki
kiraz bahçeleri görülmeye değer. Pembe-beyazla örtülü ağaç ve yollar, sizi masal tadında bir
atmosfere sokabilir. Osaka-jo bahçelerindeki kutlama törenlerinde çiçek açma sezonu oldukça
hareketli geçmektedir. Pembe ve beyaz çiçeklerin arasında çiçekli kimonolu Osakalılar hazırladıkları
fenerleri ağaçlara asar ve dileklerde bulunurlar.


Japonya’da ve özellikle Osaka'da sahne sanatlarına büyük önem verilmektedir. Japon sahne sanatları,
binlerce yıllık geçmişleriyle batı kültüründen oldukça farklıdır. Japonlara özgü Noh, Kabuki, Shingeki,
Rakugo gibi sahne sanatları; birçok sanatsal formun geçmişte farklı dönemlerdeki kökleri ile varlığını
sürdürmektedir.

落語 - Rakugo

Komik hikaye anlatma teknikleri kullanılarak yapılan geleneksel bir Japon sahne sanatı olan Rakugo
Tarihi 1200’lü yıllara dayanmakta olan geleneksel bir sahne sanatı'dır. Rakugo için Stand-up'ın çıkış
noktası da diyebiliriz. Osaka, kahkahanın başkenti olmasıyla övünür. Rakugo'yu tekrar'dan 400 yıl önce
yine önemli bir temsili değer olarak kullanmaya başlamıştır. Geleneksel Japon tarzı'nın mizahi bir monoloğu
olan Rakugo'da, sanatçı bir minderin üzerine oturur ve hiçbir araç kullanmadan komik hikayeler anlatır ve
anlatımıyla hikayeleri süsler. Rakugoko olarak adlandırılan oyuncu, geleneksel bir Kimono giyer, kare
şeklindeki bir minderin üzerine oturur ve yalnız yelpaze kullanır. Monolog, 'makura' olarak adlandırılan
bir önsözle başlar ve hikaye için sahneyi belirler; monolog 'ochi' olarak bilinen noktalı çizgi ile bitirilir.
Bugün halen kullanılmakta olan Rakugo metinlerinin bir kısmı, Edo (1868-1912) ve Meiji (1608-1868)
dönemlerinde ortaya çıkmıştır. Diğerleri ise Rakugo ustalarının çağdaş yaşama uyarlayarak ürettikleri
hikayelerdir.

Tenjin Fest

Osaka’daki en eğlenceli ve heyecan verici festivallerden biri Tenjin Festivali’dir.
Her yıl Temmuz’un 24. ve 25. günleri kutlanan festivalin tarihi çok eskilere; tarih öncesine
dayanmaktadır. Osaka Temmangu Tapınağı tanrısının; bu tarihlerde tapınağı ziyaret edip kilise
cemiyeti üyelerinin her birinin beraberce huzurlu bir şekilde yaşayıp yaşamadıklarını kontrol
ettiği söylenmektedir. Festivalde 3000’den fazla katılımcı, çeşitli kostümler giyerek, geleneksel müzik
eşliğinde geçitler düzenlenmektedir. Aşağı yukarı 100 tekne, nehir boyunca yukarı ve aşağı yüzerken;
birbirinden güzel havai fişek gösterileri, geceyi ve nehrin üstünü aydınlatmaktadır.
Japonya’daki başlıca 3 festivale ilham veren, 1000 yıldan fazla yıllık tarihi olan festivalin Japonya tarihi
ve kültüründe oldukça büyük etkisi bulunmaktadır.
Tenjin Festivali’nde Osaka tarihi hakkında epey fikir edinebilirsiniz. Tenmangu tapınağında düzenlenen festival, “öğrenim ve sanat” tanrısı olan Sugawara-no-Michizane’ye adanmıştır.

Gündüzleri Japonların geleneksel müzik, tiyatro ve kostümlerinin, akşamları ise Dojima nehri üzerinde
meşaleler ile gezici mabetleri taşıyan botların ve havai fişeklerin keyfine varabilirsiniz.

...birkaç Cafe-Bar-Club..

Lois Cafe

Asya yağmur ormanları manzaralarıyla dekore edilmiş kafe, nefes kesici güzelliktedir. Sunulan yiyecekler düşük kalorilidir ve kullanılan tüm malzemeler organiktir.
(1-15-21 Shibata, Kita-ku 530-0012)

Club-Karma

Hafta sonları genellikle techno partiler düzenlenen club'ta, genç kitlenin beğendiği kaliteli müzikler çalmaktadır. Hem Osakalılar hem de turistler arasında çok gözde olan bu mekanda dilediğiniz gibi dans edebilir, eğlenebilirsiniz.
(5-15 Kakuda-cho)

..ve tabiiki

Club-Triangle
3 katlı mekanın, 1.kat Bar & cafe, 2.kat Chill out cafe ve 3.katı da Heaven's Salon şeklinde
ayrılıp katagorize edilmiş. Mekanın her bir katında kendinizi farklı bir eğlence içinde bulacaksınız. Beni ararsanız genelde 2. kattayım
(3F, 5F, 2-18-5 Ribia, Nishi-Shinbashi, Chuo-ku)

Bilgiler için sonsuz teşekkürler
OSAKA

Hard Rock Cafe - Osaka

Hard Rock Cafe Universal CityWalk, 2001 yılında açılan büyük Universal Studios Osaka
kompleksinin bir parçası olarak yer alır. CityWalk içinde bu cafe'nin de bulunduğu bir plaza'dır.
Turistlerin yanı sıra daha çok Japonların mesken tuttuğu önemli bir eğlence yeri'dir. Fast-Food
menülerin içersinde çoğunlukla balık da vardır.



Ortamda çalan müzikler genelde Depeche Mode, Aerosmith, R.H.C.P, R.A.T.M, Primal Scream,
Radiohead gibi gruplardır. Seminer bitimlerinde soluğu 5-6 saatliğine burada aldığımız için
sadakatli müşteri olarak biliniyorduk.
Hatta bir keresinde garson kız yanıma gelip あなたは曲のリクエストをお持ちですか？ diye sormuştu.
Bende Led Zeppelin çaldırmıştım. Bu arada biri yanınıza gelip sizi bira şişesini fon-dip yapma
yarışına davet ederse şaşırmayın. Ayrıca sarhoşken dengenizi ölçme amaçlı sahne pistinde
çeşitli oyunlar oynayan ve bu oyunlara katılmanızı isteyenler de olabilir. Burada genelde sakince
yiyip içtiğimizde oldu ancak daha çok eğlenceli çoşkulu ve adrenalin dolu kuduruk saatler geçirdik.
Biz grup halinde gittiğimiz için çok eğleniyorduk ve uyum sağlamayı bildiğimiz için tadını çıkardık.
Burası kesinlikle tek başınıza oturup etrafı cool bir şekilde gözlemleyebileceğiniz bir mekan değil.
Kendinizi soyutlarsanız 1 saatten fazla oturamayabilirsiniz.
(Universal CityWalk-3F & 4F 6-2-61 Shimaya, Konohana-ku)

Osaka'da çiçek desenli logar kapakları ve mazgallar var demiştik.
Üstelik çoğu kapağın üzerindeki şekillerden, kapağın itfaye için mi, kanalizasyon için mi,
su boruları için mi, yoksa sığınaklarla ilgili mi kolayca anlaşılıyor.
Tasarımlar arasında yerel tarih veya bölgesel özellikler gösteren çalışmaların olduğu
kapaklar da var.














(Bu arada Tokyo'da da birçok yerde olduğunu belirtmeyi unutmuşum.)

Tokyo'nun başına gelen felaketlerden sonra eskiden olduğu gibi yeniden Başkent olması kısa süreli olarak gündeme gelen,
Ancak Tokyo'nun hızla tehlikeyi atlatarak toparlanması ardından bu olasılığı iptal edilen, Tüm Japonya saatleri gibi Bizden
7 saat ileride olan bu Osaka'da Oo-Misoka (yeni yıl arifesi) hazırlıkları son hızıyla devam ediyor.

Daha önce sayfanın yukarılarında Tanıtımını gördüğünüz The Osaka Aquarium Kaiyukan bahçesinde yılbaşı konseptine
uygun bir hazırlık görüyoruz.


Dotonbori köprüsü etrafında içkili mekanlardan çıkan neşeli üniversiteli gençler şimdiden yeni yıl modunda sokaklarda dolaşıyor..
...bildiğiniz gibi sadece Amerikada Noel aralık 15'te başlar..
Görülen o ki; Japonya, Amerika'nın bir geleneğini daha kendi ülkesine taşımış bile.



İnsanlar, heryerde olduğu gibi plaza işgalinde alışveriş trafiğinde görülüyor..


..aslında Osaka şehri için çok da fazla bir değişiklik yok.. çünkü bu şehir hep ışıl ışıl hep cıvıl cıvıl..



Hediyelik eşya mağazalarında SantaClause biblolarını görüyoruz..
..fakat üzerlerinde kırmızı elbiseler değilde, özel kimonolar var..


Dotombori'deki bir alış-veriş plazası otoparkı'nın bir köşesi ışıklı bir oda görenleri ertafında topluyor.
Osakalı heykeltraş ustalarının balmumundan yapılmış Merry-Christmas Tasviri..



Osaka'nın gururu PunkRock grubu Shonen Knife Yılbaşı akşamı Mido-Suji caddesinde halka açık alan konseri verecek.
Kısa Bilgi; Nirvana ve Ramones ve Sonic Youth etkileşimli grup 19 album çıkarmış, bu işi 1981 yılından beri yapan
grubun bazı albumlerinde ılham kaynaklarının şarkılarından 1-2 tane cover'lara yer vermişlerdir. Shonen Knife'ın Japonya'da
ve Dünya'da geniş hayran kitleleri vardır.



Osaka'da yılbaşı alternatif aktivite seçeneklerinin biraz daha fazla olması, Tokyo'ya göre biraz daha otantikve kültürel anlamda
Gelenekçiliğine biraz daha sadık kalması açısından Turistlerin Japonya'da yeni yıl planlarındaki öncelikli tercih edilen yer olmasını
sağlıyor. Bu nedenle Osaka’da Yılbaşı kutlamalarına olan rağbet herzaman Japonya'nın diğer şehirlerinden hep 1 adım öndedir.