şu aralar en sevdiğm animme
Magic Knight Rayearth’ın hikayesi;Japonya-Tokyo’da yaşayan, Hikaru Shidou, Umi Ryuuzaki ve Fuu Hououji isimli üç genç bayanın Prenses Emeraude tarafından adına “Cephiro” denilen mistik bir dünyaya çağırılmasıyla başlıyor.Hikaru, Umi ve Fuu (Türkiye'deki televizyon kanallarındaki isimleri ile Lucy, Marina, Anemon) hikayede baş kahramanları oluşturuyorlar.
Hikaru, Umi ve Fuu,Yüksek Rahip Zagato tarafından kaçırılan Prenses Emeraude'yi kurtarmaları için Cephiro'ya çağırılırlar. Fakat bundan önce uzun bir yolculuğa çıkmaları,bu yolculuk esnasında Cephiro’nun üç efsanevi tanrısını diriltmeleri ve bununla beraber efsanevi “Magic Knights (Sihirli Şövalyeler)” olmaları gerekmektedir. Çünkü bunu sadece başka bir dünyadan çağrılan kişiler yapabilir, efsaneye göre...
Yolculuk boyunca kızlar,değişik arkadaşlarla tanışırlar. Usta Büyücü GuruClef, onlara gelişebilen zırhlar verir ve sihir öğretir; Presea ise “Escudo” isimli efsanevi mineraldenkızlara gelişebilen kılıçlar yapar. Mokona isimli, tavşan benzeri sevimli yaratık ise kızlara efsanevi tanrıların(Mashin) uyudukları tapınaklara kadar rehberlik eder.
Yolculuk boyunca kızlar çeşitli canavarlarla savaşırlar,yardıma muhtaç insanlara yardım ederler. Duruma göre kılıçları ve zırhları gelişir, ayrıca yeni sihirli güçler keşfederler. Uğraşmaları gereken şeylerin başında ise; kızların Prenses Emeraude’ye ulaşmalarına engel olmaya çalışan, Zagato’nun dalkavuklarıdır (Alcyone, Ascot, Caldina, Lafarga ve Inouva). Hikaru, Umi ve Fuu birlikte pek çok zorluğu atlatırlar. Bu sırada aralarında güçlü bir dostluk bağı oluşur. Gördüğünüz gibi Magic Knight Rayearth’ın hikayesi adeta bir Konsol-RPG oyununa benziyor. Zaten Umi ve Fuu da bunun farkındalar ki seriyi izleyenler, Umi ve Fuu'nun bu konu hakkında konuştuklarına şahit olmuşlardır.
Magic Knight Rayearth, hikayenin akışına göre iki sezona ayrılıyor:
-İlk sezonda, yukarıda bahsettiğim gibi Hikaru, Umi ve Fuu, Prenses Emeraude’yi kurtarma mücadelesi veriyorlar. Aslında burada konu klasik “prensesi kurtar”dan daha derin ve gizemli; ama bunu burada açıklayıp seriyi henüz izleme fırsatı bulamayanların hevesini yok etmek de benim haddime düşmez.
-İkinci sezonda ise kızlar, Cephiro’yu istilaya gelen komşu gezegenlerden (Autozam, Chizeta ve Fahren) korumaya çalışırken aynı zamanda Cephiro’nun kendi yıkımıyla yani Debonair’le savaşmak zorundalar.
CEPHIRO NEDİR?
Cephiro, çekirdek sistemine dayalı mistik bir gezegendir. Her şey irade gücüne bağlıdır. İradesi güçlü olan bir kişi, yapmayı istediği herhangi bir şeyi eğer çok isterse kolaylıkla yapabilir. Bu yüzden Cephiro'da sihir gibi şeyleri yapmak imkansız değildir. Cephiro’nun çekirdeği olan kişi, aynı zamanda iradesi en güçlü olan kişidir. Çekirdek, sadece Cephiro’yu düşünmeli, Cephiro’nun huzuru ve barışı için sürekli dua etmelidir. Aksi takdirde Cephiro yıkılmaya, ölmeye başlar. Bünyesinde canavarlar oluşur ve tüm dünyada terör ile korku hüküm sürer. Canavarları yaratan ise insanların kalplerindeki korkunun ta kendisidir.
MASHIN NEDİR?
Mashin, Cephiro'nun koruyucu tanrılarının ortak ismidir. Diğer dünyadan çağrılan kişiler Sihirli Şövalye olmak için üç Mashin'i diriltmek ve aynı zamanda onlara kalplerinin gücünü ispatlamak zorundadırlar. Üç Mashin de üç ayrı mekanda uyumaktadır:
• Celes(Ejderha görünümüne sahiptir), okyanusun altındaki su tapınağında
• Windam(Anka Kuşu görünümüne sahiptir), havada asılı duran rüzgar tapınağında,
• Rayearth(Alevden yeleli bir aslan görünümüne sahiptir), volkanın içindeki ateş tapınağında uyumaktadır.
Taaki Sihirli Şövalye olmak için diğer dünyadan çağırılan kişiler, onları diriltinceye kadar...