kara kuru küflü parslı pencerelerinden gelen rüzgarın ıslık sesine rağmen ocağın alev alev yanması ve üstündeki kaynayan kazanın vermiş olduğu nemle içerisinin sıcağı. zaten yorugunluktan bitkin düşmüş olan kahramanlarımızın akıl almaz derin bi uykuya dalmalarına neden olmuştur.
o dereceki hiç böyle yatacak yatağa felan gereksinim duymadan oldukları yerde kedi gibi kıvrıla kalmış eşsiz bi rüyanın içinde kendilerini bulmuşlardır. insan yorgun ve bitkin olduğunda genellikle kabus görür. ama bizim kahramanlarımız nedense aşırı ümidin vermiş olduğu pozitif hissiyatla pembe pembe rüyalar görmektedirler. burdan size rüyalarından bahsetmek isterdim ama durduk yerde 400 sayfalık hikayeyi 500 sayfa yapmayalım. bi girdik mi batu nun rüyaları bitmez. bi gecede milyonlarca rüya görme gibi akla zarar bi yeteneğe ve hayal gücüne sahip olan batu uyandığında hiç birini hatırlamıcak kadarda embesildir

kahramanlarımızın horlaması ormandaki tüm hayvanları rahatsız etmiş olucak ki hiç bi hayvanın sesi çıkmamaktadır. tam o anda kulübenin kapısı annelerimizin ninnisini dinlerken sallandığımız beşiğin sesini andırırcasına gıcırdayarak açıldı.
içeri siyahlar içinde elinde kar topu bi kuzu taşıyan ton ton bi cadı teyze girdi.
-bak bak gara misafirlerimiz var. tatlı tatlı misafirler.
kimseyi uyandırmamak için kapıyı hafiffce kapatırken çıkan gıcırtı üzerine.
-sus lanet olası yaşlı kulübe sen mi davet ettin bunları. insan misafirlerini uyandırmamak için elinden geleni yapar sen onları uyandırmaya çalışıyorsun. kapa bakim çeneni dedikten sonra gıcırtılar içinde kapıyı kapartır.
-lanet kulübe bu tatlıları buraya sen getirdin değil mi dedikten sonra. pencereden gelen ıslığın sesi daha da şiddet kazanır.
-tamam tamam sus uyanıcaklar. dur bende hazırlıklara başlayım.
yaşlı cadı eski püskü yatağın altından çıkardığı patates ve soğanları kaynamakta olan kazanın içerisine birbir doğramaya başlar.
-gara gördün mü. aldın mı kokusunu bak ne kadar güzel kokuyor.o anda gara'nın gözleri ak'nın ayağına sabitlenmiş durumdadır.
titrek bir ses tonu ile
-evet evet bende farkettim. yazık olmuş. ama sen üzme kendini sil bakim gözlerini sevimli kuzucuk seni. senin üzülmene dayanamam ben.
yaşlı cadı en üst raftaki kavanoza erişmek için sandalyenin üstüne çıktığı anda bi an ayağı kayar ve poposunun üstüne düşer.
-ah benim yaşlı güzel popom sen olmasan ben ne yapardım dedikten sonra kıs kıs gülmeye başlar.
gelen sesler ve güzel kokunun üzerine uyanan admin. bi anda korkuya kapılır. tam bağırmak üzere iken cadı birden bunun farkına varır ve elini dur dermişcesine kaldırır.
admin bağıramaz. elini ağzına götürür. ağzının olduğu yerde hiç bişey yoktur. dümdüz bir surat eline gelir bi an dehşete kapılır daha da çırpınmaya başlar. bunun üzerine cadı tek parmağını kaldırır sert bi bakış atar.
admin bi anda duvarda çarmıha gerilmiş gibi yapışır. artık kıpırdayamamaktadır.
-dur dedim sana küçük pislik. korkma sana zarar vermicem. biraz sonra ağzını açıcam sakın bağırma eğer arkadaşlarrın uyanırsa seni derin bi uykuya gönderirim.
admin gözlerindeki korku ile başını salladı. cadı yatağın üstüne çıkıp adminin ağzına erişti eli ile şöyle bi sıvazladıktan sonra adminin ağzı tekrar yerine geldi.
admin
-kimsin sen burda ne işin var bize ne yapıcaksın
cadı şefkatli bi bakış attıktan sonra
-ben merry esas bu soruları benim size sormam lazım. benim yaşlı kulübemde ne yapıyorsunuz bakalım hınzırlar. iki erkek bi kız dedikten sonra kıs kıs gülmeye başlar.
-biz kaybolduk.sonra bu kulübeyi bulduk gece kalıcak yere ihtiyacımız vardı.
-demek yaşlı kulübem sizi çağırdı. dedikten sonra duvarları okşamaya başlar ve. benim şefkat dolu kulübem size acımış olucak. siz iyi çocuklara benziyorsunuz. sevdim sizi
-artık beni duvardan indirebilir misin ellerim başım ve ayaklarımdan asılı olmak biraz rahatsız edici de...
-aaa aa evet unutmuşum yaşlı kafam kusuruma bakma genç evlat. dedikten sonra kaynayan kazanın başına gider karıştırmaya başlar.
admin koku kendisinden geçirmişcesine.
-bize çorba mı pişiriyorsun.
merry güler
-haha evet çorba sizin gelişinizi kutlamak için. üstelik çokta tatlı olucak ama bişi eksik.
-bence çok lezzetliye benziyor.
-şu üst raftaki kavanozu bana uzatabilir misin genç evlat.
admin sandalyenin üstüne çıkar tam kavanoza ulaşmak üzereyken birden aşağı düşer.
-ahh bu nasıl oldu hiçde dengem bozulmamıştı oysaki.
merry
-kötü sandalye seni. o misafir. misafirimizi düşürme diye sandalyeyi azarlamaya başlar.
sesler üzerine uyanan batu zaten olacakların bilincinde olduğu için.tek gözünü açar. şöyle bi ortalığı süzdükten sonra.
-merhaba merry
merry kıs kıs gülmeye başlar.
-merhaba yakışıklı uyandın mı?
admin
-sen tanıyo musun onu batu.
batunun bi anda yüzü düşer tüh onlara hikayenin kontrolden çıktığını söylemiştim diye içinden geçirir ve
-siz konuşurken kulak misafiri oldum.
merry kucağındaki kuzuya bakar
-gördün mü gara bi misafirimiz daha uyandı.
batu olduğuu yerden doğrulur.
-off çorba mı yapıyorsunuz çok güzel kokuyo
merry kuzucuğun başını okşayarak
-çorba dimi gara. güzel çorba. garada çorbayı seviyor dimi gara. misafirlerimizde sevicek dedikten sonra birden gözlerinde bi yıldız parlar. ama bişey eksik der.
batu ve admin korkmuş gözlerle ona bakarak.
batu
-nedir o eksik olan
merry akayı gösterir
-o onu istiyorum der dişlerini gıcırdatmaya başlar.
batu ve adminin birden yüzü asılır.
admin
-ne demeye çalışıyorsun
merry
-onu istiyoruz değil mi gara. bizim tek istediğimiz o.
admin
-hayır onu sana vermicez. pis cadı.
merry bi anda yumuşar gözleri boncuk boncuk yaş dolar ve titremeye başlar.
-ama onu istiyoruz. onunda iyiliği için o bizim tek ilacımız tek çaremiz dedikten sonra birden yine gözleri ateş saçmaya başlar hain bi gülüş atarak. tek istediğim o siz mi beni durdurcaksınız der.
admin
-onu almak için önce beni öldürmelisin der. batuya bakar
batu hiç bişeyi önemsemezcesine oturmuş dizlerini kırmış bi eli dizinin üstünde bi eli burnunda olup biteni izlemektedir.
admin
-batu bana yardım et akayı kurtarmalıyız.
batu elinin burnunda olmasından dolayı garip bi sesle
-aaa boşuna çabalama bi cadıya karşı ne yapabiliriz ki
admin
-batu seni pislik buraya bizi mahsus getirdin.
-ahh saçmalama admin. sakin ol baksana cici bi teyzecik üstelik kuzusuda çok hoş. biraz sakin olmaya çalış.
-ama akayı alacağını söylüyor.
-sen benim dediklerimi yap ve sakinleş.
merry boncuk gözlerle onlara bakar.
-merry size zarar vermez tek istediği bu kız. der ve akanın ayaklarını eline alır.
aka uyanır ayaklarını bi cadınıın elinde görür ve çığlık atmaya başlar. akanın çığlığının üzerine merryde çığlık atarak kılıktan kılığa girer durmadan şekil değiştirir. batu akanın ağzını kapatır...
-sessiz ol aka onu rahatsız ediyorsun.
merry akanın ayaklarını bırakır elinin küçük parmağı ile kulaklarını karıştırır.
-seni küçük pislik o ses nerenden çıkıyo senin.
batu
-aka sakin ol o arkadaşımız dedikten sonra akanın ağzından elini çeker.
aka gözlerinden korku okunurcasına titreyen gözlerle.
-kim bu ne yapıcak bize.
batu
-merry
aka hayrete düşer
-merry mi bizim merry'ye ne olmuş
batu kimsenin duymucağı bi ses tonu ile
-hikaye devam ediyor der. akaya bakar.
-bilmiyorum ama ona güvenmemiz lazım.
merry kıs kıs güler
-garaaa güvensinler bana dimi gara biz ciciyiz.der akanın ayaklarına bakar.
-uff olmuş gördün mü gara onları istiyoruz değil mi.
aka ayaklarını tutar
-istiyo musunuz nasıl yani.
merry
-kazana bakar onun için oraya sok ayaklarını der...