Takeshi Kitano, Akiresu To Kame için Kantoku Banzai!'nin devamı diyor.
Japonya - Akiresu To Kame prömiyerinde yapılan bir röportajdan alıntı;
Sizin için iyi bir Sanatçı olmak nedir?
T.K: Sanat tarih boyunca gelişir. Rönesans'tan izlenimcilik veya kübizm'e kadar bu geçerlidir.
Sanat'ı iyi yapıyor olmak, değişim ve gelişim tekniğini benimseyen sanatçılara bağlı.
Çağdaş sanat giderek karmaşık bir hale geldi. Çok daha basitti aslında.. Manzara Van Gogh'un önünde
duruyordu. Siz onun yaptığı resimden ne alabilirseniz alıyordunuz.Oysa bugünlerde çağdaş sanatın ne
olduğunu, bir eser'in veya iş'in gerçekten sanat yapıtı olup olmadığını söyleyebilmek zorlaştı.
Gerçekten sanat için mi yapılmış yoksa ticaret için mi bilemiyorsunuz.
Akiresu To Kame'de oynadığınız karakter Machisu neden Sanatçı olamıyor?
Sanat Tarihçi Gombrich 'Sanat yoktur, Sanatçı vardır' der. Katılırmısınız?
T.K: Doğru bir tespit. Machisu'ya gelince, sanatçı olduğunuzda ve yaptıklarınızı satmanız
gerektiğinde sahtekar sanat simsarları'nın ağına düşebilirsiniz. Akiresu To Kame'de, sanat'ın
ticarileştirilmesi'ne değinmek istedim. Machisu'nun hayatında ters giden şu; Çocukken sadece
resim yapmak istiyordu ve yaptıklarını beğenmiyordu o kadar. Büyüdüğünde ise başlangıçtaki iradesi
ve istekleri doğrultusunda haraket etmekten vazgeçti.
Sanat'ı ticarileştirenleri dinleyip onlardan tavsiyeler aldı. Akedemiye gitmesi, farklı teknikler öğrenmesi,
sanat tarihini bilmesi gerektiğine inandı. Başkaları'nın fikrine önem vermek ve onların sanat algılarını
benimsemek, Machisu'nun içselliğini kaybetmesine yol açtı. Böylece yanlış yön'e sürüklendi.
Akiresu To Kame'de Japonya'nın Batılılaşmasını da Eleştiriyorsunuz. Geleneksel Japon
Sanatları hiç yokmuş gibi sadece Batı sanat akımı esas alınıyor. Oysa İzlenimcilerin çıkış
kaynağı Japon estampları değilmidir?
T.K: Machisu üzerinde babası'nın büyük etkisi var. Babası, Japonya'da 1920'li ve 30'lu
yıllar da rastlanan tipik Batı hayranlarından biri. Resim, müzik. Paris, Montmarte fantazileri
kuruyor.
İlginç olan ise, sözünü ettiğiniz Japon estampları'nın o dönemde ciddiye alınmamasıdır.
Batılı ressamlar onları keşfedene dek Japonlar için gündelik eşya gibi, gazete gibi ürünlerdi.
Tüketim malzemesiydi, hergün ambalaj niyetine kullanılan basılı kağıtlardı. Tuval üzerine
yağlı boya gibi bir ağırlığı yoktu. Ancak Batılı'lar onları keşfettikten sonra insanlar Otantizmi'nin farkına
vardı ve değer vermeye başladı. Akiresu To Kame'de, Japonya'da Meiji döneminden sonra görülen eğilimin
bir yansıması var. 19. yüzyılda Japonya uluslararası ilişkiler kurmaya başladıktan sonra çıktı bu.
Edo dönemi'nin sonuna kadar Japonya hep kapalı kutuydu. Meiji yönetiminden sonra Japonlar'da Batı'dan ithalat
takıntısı başladı. Machisu bu yüzden tual üzerine yağlıboya'ya, 2 boyutlu Japon sanatın'dan sa 3 boyutlu Batı
sanatına merak sarıyor.