Yazı Kaynağı:
www.gaddesu-arutemisu.comMegami Sama’s Blog’da 2009′un ilk yazısını, kendime yeni yıl armağanı olarak aldığım, Paul Gravett’in çevirileri Rüstem Baksoy (İngilizce’den Türkçe’ye) ve Hüseyin Can Erkin (Japonca’dan Türkçe’ye) tarafından yapılmış ve Plan B tarafından, Japan Foundation’ın da katkılarıyla yayımlanmış Manga: Sixty Years of Japanese Comics [Manga: Japon Çizgi Romanının Tarihi] adlı kitabına ayırdım.
Kitap, giriş bölümüyle birlikte 11 bölümden oluşuyor:
Giriş: Sorumsuz Resimler – Dünyadaki algılanışı ve önyargılar
Bölüm 01: Yetiş ve Geç! – Sanat dalı, endüstri , pazar, meslek
Bölüm 02: Japon Ruhu, Batı Tekniği – Geleneksel sanattaki kökleri ve ithal edilen çizgi romanlar, karikatürler
Bölüm 03: Öykücülerin Ustası – Öykü manganın yaratıcısı Osamu Tezuka’nın hayatı ve rolü
Bölüm 04: Daha Karanlık Bir Yerden – Paralı kütüphanelerden gazete bayiilerine Gekiga yani “dramatik resimler”
Bölüm 05: Erkekler Asla Büyümez – Öykü manganın itici gücü olan, erkek çocuklarına yönelik çizgi romanlar
Bölüm 06: Kadınların Gözünden – Kız çocukları ve kadınlar için hazırlanan çizgi roman türleri
Bölüm 07: Olgunluk Kazanmak – Genç erkekler ve yetişkin erkeklere yönelik büyük pazar
Bölüm 08: Uçsuz Bucaksız – Her zevke, her ilgi alanına ve yaşamın her dönemine hitap eden bir sanat
Bölüm 09: Kişisel Yaşantılar – Yeraltı, fanzin ve çizgi roman alt kültürlerinin bireyselliği
Bölüm 10: Kültür ve Emperyalizm – Başlıca ihracaat ürünü olarak Manga ve yarattığı küresel etkiKitabı, daha önce de “manga atağı” yaptığından bahsettiğim Remzi Kitabevi’nden aldım. Kitabı aldıktan sonra ilk işim, kahve içebileceğim bir yere oturmak ve kitabın içine dalmak oldu.
Giriş bölümü, Paul Gravett’in yaptığı harika bir tanımla başlıyor:
“Manga nedir! Bu sözcük için Oxford sözlüğüne bakarsanız, oldukça yanıltıcı bir tanımla karşılaşırsınız. Bu sözlükte, manganın “bilimkurgu ve fantezi içerikli Japon çizgi romanları ve filmleri” olduğu yazar. Bu tanım, iki açıdan yanlıştır: Mangalar, Japon animasyonu değildir (çok yakından ilişkilidirler ancak bu animasyonların doğru adı anime’dir) ve sadece bilimkurgu ve fanteziyle değil, aklınıza gelebilecek hemen hemen her konuyla ilgili olabilirler.
Yani kabaca tanımlarsak, manga sözcüğü, “Japon çizgi romanı” anlamına gelir.”
İşte okumaya başladığım bu nefis araştırma eserinden, ilk anda gözüme çarpan birkaç kare:
“Erkekler Asla Büyümez bölümünden; Toplum dışına itilmiş yetim Naruto, ninja okulundaki sınıf arkadaşları ve hocaları tarafından hor görülen, dikkat çekmeye çalışan, sınıfın soytarısıdır. Bu hor görülmeye yol açan ve kendisinin bilmediği bir sır vardır: doğumu sırasında kötücül bir tilki ruhu onun vücuduna hapsolmuştur. Erkek çocuklara yönelik [shônen manga] mangada, zayıf biri olarak başlayarak güçlenme hikayesinden daha etkili bir konu yoktur.”
“Kadınların Gözünden adlı bölümden; Riyoko İkeda’nın 1972′de Margaret dergisinde yayımlanmaya başlayan 1700 sayfalık tarihi aşk hikayesi Versailles’ın Gülü’nde [Berusaiyu no Bara], devrim öncesi Fransa’da, XVI. Louis’nin sarayında geçen hikayeleştirilmiş tutku ve güç oyunları ortaya seriliyor. Bu eser, İkeda’nın müthiş bir hikayeci olduğunu kanıtlıyor. Kız çocukları ve kadınlara yönelik [shôjo manga] mangaların en çarpıcı ve tanınmışlarından biri.”
“Olgunluk Kazanmak bölümünden; Yazar Kazuo Koike, Yalnız Kurt ve Yavrusu [Kozure Ôkami] ile ünlendi. Sekiz bini aşan sayfa sayısıyla gerçek bir destan olan bu eseri, 1970 ile 1976 arasında eserin yazarlığına da ortak olan Goseki Kojima çizdi. Genç ve yetişkin erkeklere yönelik [seinen manga] mangalara güzel bir örnek olan bu yapıtta, karısının öldürülmesinin intikamını almayı kafasına koymuş, eski bir imparatorluk celladı olan Ogami İttô’nun ve saldırıdan kurtulmayı başaran küçük oğlu Daigoro’nun öyküsü anlatılır.”
Mangaseverlerin bu kitabı acilen edinip, okumalarını ısrarla tavsiye ediyorum.
http://gaddesu-arutemisu.com/2009/01/03/manga-japon-cizgi-romaninin-tarihi.html[img][/img]